Tarih kokar sokakların,
Taşın susar ama çok şey anlatır.
Bir mırra içersin bu şehirde,
Acıdır…
Ama insanı kendine bağlatır.
Bir huzur iner yüreğe ansızın,
Peygamber nefesi dolaşır havada.
Balıklıgöl’de zaman durur,
Dua olur suyun her damlası,
İnanç çöker akşamın serinliğine.
Eskidir bu şehrin çemberi,
Mozaik gibi dizilir çağlar.
Bir türkü yükselir sıra gecesinden,
Kardeşliktir söylenen,
Muhabbettir paylaşılan.
Göbeklitepe’de taş konuşur,
İnsanlığın ilk cümlesi yazılıdır orada.
Bakarsın ve anlarsın;
Urfa sadece bir şehir değil,
Başlangıçtır, köktür, hatıradır.
Bir çiğ köfte yoğrulur avuçlarda,
İsot kokusu siner hayata.
Lezzeti damakta kalmaz sadece,
Gönülde yer eder,
Nesilden nesle taşınır.
Yöreseldir kıyafetlerin,
Onurla taşınır geçmişin izi.
Harran’da sabır öğretir toprak,
Halfeti’de hüzün fısıldar su,
Her biri Urfa’nın ayrı bir sesi.
İnsanı misafirperver bu şehrin,
Kapısı da gönlü de ardına kadar açık.
Taşı toprağı bereket,
Sofrası paylaşmayı bilir,
Sözü samimi, yüreği sıcaktır.
Gelen gitmek istemez bu diyardan,
Giden dönmeyi düşler her zaman.
Çünkü Urfa;
Bir şehir değil sadece,
Bir ömürdür insanın içinde kalan.
Yorumlar
Kalan Karakter: