Bir zamanlar kalabalık sofralar kurardık. Çocuk sesleri yükselirdi avlularda.
Bugün ne çocuk kaldı o sofralarda, ne de çocukların sesini duyan var sokaklarda…
Yıllardır bize “Batılılaşmak” modernlik diye sunuldu.
Biz de modernlik adına çocuk sayısını azalttık.
Aile bağlarımızı zayıflattık.
Yetmedi, çocuklarımızı tabletlere, telefonlara, sosyal medya algoritmalarına teslim ettik.
Artık birçoğumuzun evinde bir değil, üç değil… dört duvarın içinde sessizce büyüyen, ama hareketsiz kalan bir nesil var.
Batı ülkeleri yıllarca bize çocuk doğurmayı “geri kalmışlık” diye gösterdi.
Şimdi kendileri çocuk doğurmuyor diye batıyorlar.
Kendi nüfusları yaşlandı, sistemleri çöktü.
Genç nüfus için çırpınıyorlar.
Çocuk doğuran aileye maaş veriyorlar, göçmen genç arıyorlar, robot üretmeye çalışıyorlar.
Peki biz?
Onların hatasına düşmekle kalmadık, bir de mevcut gençliği üretmeyen, sadece tüketen bir kuşağa dönüştürmeye başladık.
Bugün Batı’da gençler sabahın erken saatinde kalkıyor, staj yapıyor, çalışıyor, bir fikir geliştiriyor.
Bizdeki gençler ise gece boyu telefonda oyun, gündüz TikTok’ta dans videosu...
Hedef belli: "Fenomen" olup kolay yoldan para kazanmak.
Emek yok, ter yok, mücadele yok.
Ve bu sadece gençleri değil, hepimizi ilgilendiriyor.
Çünkü bu ülkenin geleceği, o gençlerin omuzlarında yükselecek.
Biz onların yönünü düzeltmezsek, yarının üreten değil tüketen, çalışan değil yatan bir Türkiye’sine göz yumacağız.
Yaşlılarımız da bilsin: Bugün torununuz ekrana bakarken büyüyor, yarın size bakamayacak hale gelecek.
Orta yaşlılarımız da unutmasın: Bugün çocuğunuzu her şeyden koruyorum zannederken, onu hayattan koparıyor olabilirsiniz.
Gençler de duysun:
Hayat sadece “trend olmak” değildir.
Ülkenin seni bekleyen bir geleceği var.
Ve o gelecek ekran başında değil; fabrikada, okulda, atölyede, tarlada, sahada yazılıyor.
O yüzden bu yazı bir uyarı değil, bir çağrıdır:
Daha çok çocuk için, daha bilinçli bir nesil için, daha güçlü bir gelecek için el ele verelim.
- Çocuk sahibi olmaktan korkmayın.
- Gençlerinizi sadece eğitmeyin, üretmeye teşvik edin.
- Teknolojiyi amaç değil, araç yapmayı öğretin.
- Aile bağlarını güçlendirin.
- Her çocuğa bir gelecek, her gence bir sorumluluk verin.
Çünkü unutmayın:
Bir milletin gücü tankta, topta değil; gençlerinde ve aile yapısındadır.
Bir ülke, çocuk sesleriyle büyür; üretken gençliğiyle ayakta kalır.
Yarınlarımızı ekranlara değil, değerlere teslim edelim.
Çünkü toprak, sadece savaşla değil; nesille korunur.
Anlamlı Söz:
“Bir milletin gerçek zenginliği, altın rezervlerinde değil; ahlaklı, çalışkan ve inançlı gençliğindedir.”
Dua:
Allah’ım! Neslimizi bozulmaktan, gençliğimizi tembellikten, ailemizi dağılmaktan muhafaza eyle. Bu topraklara sahip çıkacak imanlı, çalışkan, üretken evlatlar yetiştirmeyi bizlere nasip eyle. Âmin.
Yorumlar
Kalan Karakter: