Hiç düşündünüz mü çöpe attığınız o yarım ekmeğin, yere döktüğünüz o bir damla suyun kıymetini?
Belki siz doymuşken sofradan kalkıyorsunuz ama dünyanın bir yerinde bir çocuk daha bugün de aç yattı. Belki siz musluğu açık unuttunuz ama bir annenin çocuğuna içirecek bir tas suyu yoktu.
Her gün milyonlarca ton yiyecek çöpe gidiyor. Sadece Türkiye'de yılda 18 milyon ton gıda israf ediliyor. Bu rakamların arkasında insan hikâyeleri gizli. Açlıkla sınanan bebekler, susuzluktan çatlamış topraklarda yaşam savaşı veren insanlar, hayatta kalmaya çalışan hayvanlar… Hepsi o çöpe giden ekmekle, o boşa akan suyla hayat bulabilirdi.
Bizim için sıradan görünen bir lokma, bir başkası için yaşamın ta kendisi olabilir. Zira nimetin kıymetini bilmek sadece bir erdem değil, aynı zamanda bir vefa borcudur.
Bir gün bizim de muhtaç olmayacağımızın garantisi yok. Dünya dönüyor, kader değişiyor. Bugün çöpe attığınız şey, yarın arayıp da bulamayacağınız şey olabilir.
Bu yüzden…
- Ekmeğinizi çöpe atmayın, bayatladıysa kurutun, kuşlara verin, ihtiyaç sahipleriyle paylaşın.
- Artan yemeklerinizi israf etmeyin, paylaşmayı öğrenin.
- Musluğu açık bırakmayın, bir damla suyun bile hakkını verin.
- Çocuklarınıza küçük yaşta nimetin kıymetini öğretin.
Çünkü bir milletin vicdanı, nimete olan saygısıyla ölçülür.
Belki bir gün elinize bir ekmek aldığınızda, ya da kana kana bir bardak su içtiğinizde;
bu satırlar aklınıza gelir…
Ve bir an durup düşünürsünüz:
“Ben şu anda ne büyük bir nimete sahibim…”
İşte o an, kıymetini bilmeye başladığınız andır.
İsraf eden, nimete nankörlük eder.
Şükreden, nimeti çoğaltır.
Paylaşan ise insanlığını hatırlar.
Bir lokmayı, bir damlayı, bir hayatı kurtarmak elimizde…
Yorumlar
Kalan Karakter: