UEFA EURO 2024'ün büyüsüne kaptırmışken, Filistinli, Gazzeli Müslüman kardeşlerimizi unuttuğumuz için çok üzgünüm..

Futbol, dünya genelinde milyonlarca insanın kalbini çalan, tutkuyla takip edilen bir spor. Maçlar, heyecan verici anlar ve zafer duygusu, gündelik yaşamın sıkıcılığından kaçış imkanı sunuyor. Ancak bazen bu tutkular, gözümüzün önündeki gerçekleri görmemizi engelliyor. Kendimizi UEFA EURO 2024'ün büyüsüne kaptırmışken, Filistinli, Gazzeli Müslüman kardeşlerimizi unuttuğumuz için çok üzgünüm. Onların acıları, bizim zafer sevinçlerimiz arasında kayboldu.

Geçtiğimiz aylarda futbola olan ilgimiz, bizleri büyük bir insanlık dramından uzaklaştırdı. Oysa İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) ait bir okula düzenlediği saldırıda 16 masum Filistinli hayatını kaybetti. Bu saldırı, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Sivillerin, özellikle de çocukların korunması gereken bir yerde, umutları ve hayatları ellerinden alındı.

Bu olay, bizlere futbolun büyüsüne kapıldığımızda ne kadar duyarsızlaşabildiğimizi hatırlatıyor. Sadece bir spor dalı uğruna, insanlığımızı, merhametimizi ve empati yeteneğimizi kaybetmemeliyiz. Gazze'de yaşananlar, bizim evimizdeki rahat koltuklarımızda izlediğimiz maçlardan çok daha önemli. Orada hayat mücadelesi veren insanlar var. Bizler, onların acılarına kulak tıkayarak, sadece kendi eğlencemize odaklanmamalıyız.

Gazze'deki kardeşlerimiz için yapabileceğimiz çok şey var. Öncelikle, onların yaşadığı trajedileri unutmamalı, seslerini duyurmalı ve destek olmalıyız. Dünyanın neresinde olursak olalım, zulme karşı sessiz kalmamalıyız. Onların hikayelerini paylaşmak, farkındalık yaratmak ve yardım kampanyalarına destek olmak, atabileceğimiz küçük ama etkili adımlardan bazılarıdır.

Son olarak, UEFA EURO 2024'ün büyüsüne kapılıp, vicdanlarımızı bir kenara bırakmamalıyız. Her zafer sevincinde, Gazze'deki kardeşlerimizi hatırlamalı, onların da bir gün barış ve huzur içinde yaşayabilecekleri bir dünyanın hayalini kurmalıyız. İnsanlık, sadece başarılarla değil, gösterdiğimiz merhamet ve dayanışma ile de ölçülür. Bu yüzden, Gazze'deki kardeşlerimize sahip çıkalım ve onların seslerini duyuralım. 

Bizler, futbolla coşarken, dünyanın diğer ucunda yaşanan acıları unutmamalıyız. Filistinli kardeşlerimizin acılarına duyarsız kalmak, insanlığımızı yitirmek demektir. Gelin, hep birlikte Gazze için bir şeyler yapalım ve onların yanında olduğumuzu gösterelim.