Her yıl Haziran ayının üçüncü Pazar günü geliyor, vitrinler süsleniyor, reklamlarda “en iyi baba” temalı mesajlar dönüyor, alışveriş sitelerinde “Babalar Günü İndirimi” tabelaları yanıp sönüyor. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Biz gerçekten babalarımızı mı hatırlıyoruz, yoksa birileri cüzdanımızı mı?
Anneler Günü, Sevgililer Günü, Kadınlar Günü, Öğretmenler Günü, Babalar Günü… Liste uzayıp gidiyor. Her biri özel görünse de, altını biraz kazıdığınızda altından bambaşka bir gerçek çıkıyor: Tüketim kültürünün incelikle pazarlanmış tuzakları.
Bir Günlük Sevgi: İndirimli mi Olsun, Taksitli mi?
Bu tür günlerin birçoğu Batı’da doğdu ve sonra bir pazarlama stratejisi olarak dünya genelinde yayıldı. İlk bakışta duygusal bir amaç taşıyor gibi görünse de, temelinde kapitalist sistemin insanı tüketmeye iten mekanizması yatıyor.
Çünkü asıl amaç sevgiyi büyütmek değil, sepeti doldurmak!
Oysa biz öyle bir kültürden geliyoruz ki, anne-baba baş tacıdır, eli öpülesidir, duası alınasıdır. Bunun günü mü olur?
Bizim Değerlerimiz Günü Beklemez
Bir baba sadece yılda bir kez hatırlanacak bir figür değildir. O, her sabah evladının ekmeği için uykusuz kalan; sırtı ağrısa da belli etmeyen; susar ama çocuklarını doyurur önce… Bu kadar derin bir değeri, Batı’nın icat ettiği “hediye alma günü”ne indirgemek, bizim kültürümüze de, vicdanımıza da terstir.
Biz, babaya sevgiyi pahalı bir parfümle değil, bir bardak çayla, birlikte edilen bir sohbetle, bir dua ile gösteririz. Çünkü bizde muhabbetin ölçüsü fiyat etiketi değil, gönül bağıdır.
Tüketime Karşı Tavır Almanın Zamanı
Bu yüzden bu tür "özel günlerde" alışveriş sitelerinde saatler harcamak yerine, hayatımızda gerçekten önemli olanları hatırlamalıyız. Anlam, hediye paketinin içinde değil; bakışta, ses tonunda, beraber geçirilen zamanda gizlidir.
Eğer illa özel bir şey yapılacaksa, bir baba için en büyük hediye, evladının saygısı, sevgisi ve vefasıdır. Gidin, sarılın. Gidin, halini hatırını sorun. Gidin, bir akşam yemeği yiyin beraber. İşte o zaman Babalar Günü olur, hem de gerçek bir gün olur.
Son Söz: Tüketim Değil, Değer Hatırlansın
Bu tür günlerde reklamlara değil, vicdanınıza kulak verin. Sevgiyi gösterin ama taksitli değil, samimiyetle.
Çünkü bir baba, bir günde değil; her gün hatırlanmayı hak eder.
Ve unutmayın:
"Reklamlar biter, kampanyalar geçer... Ama bir babanın gözüyle kurduğu o sevgi bağı, ömür boyu sürer.".
Yorumlar
Kalan Karakter: