Şanlıurfa’da Haziran ayıyla birlikte artan hava sıcaklıkları, günlük yaşamı doğrudan etkilemeye başladı. Gündüz termometrelerin 40 dereceyi aştığı şehirde, geceleri ise ev içindeki hava sirkülasyonunun yetersiz kalması vatandaşları geleneksel çözüm olan "damda uyuma" alışkanlığına yöneltti.
Şehrin hemen her mahallesinde, yüksek apartmanlardan tek katlı evlere kadar birçok yapının damları artık adeta açık hava yatak odasına dönmüş durumda. Halı, kilim, minder ve yastıklarla donatılan damlarda, Urfalılar serin geceleri açık havada geçirmeye başladı.
“Evde Uyuyamıyoruz”
Haliliye ilçesi sakinlerinden Mehmet Demir, geceyi damda geçirme nedenini şu sözlerle anlattı:
“Evde klima da olsa nefes alamıyoruz. Duvarlar gündüz güneşi çekiyor, gece fırın gibi oluyor. Damda hem serin, hem rahat. Zaten biz çocukken de böyleydi.”
Gelenek Yaşıyor
Damda uyumak sadece sıcaklarla başa çıkma yöntemi değil; aynı zamanda Şanlıurfa’nın kültürel bir parçası. Özellikle büyüklerin anlattığına göre, bu gelenek geçmişte aile fertlerinin yıldızları izleyerek sohbet ettiği, komşularla damdan dama selamlaştığı gecelerin simgesiydi.
Siverekli Emine K. ise bu kültürel mirası yaşattıklarını belirterek şöyle dedi:
“Torunlarım yıldızları seyrederek uyuyor, her gece masal gibi. Damda yatmak sadece serinlemek değil, geçmişimize açılan bir kapı.”
Uzmanlar Uyarıyor
Ancak uzmanlar damda uyumanın bazı riskleri olduğuna da dikkat çekiyor. Özellikle çocuklar ve yaşlılar için sivrisinek, ani hava değişimi ve düşme tehlikesine karşı tedbirli olunması gerekiyor. Ayrıca beton yüzeyin doğrudan maruz kaldığı gündüz sıcaklığı, gece geç saatlere kadar zemini sıcak tutabiliyor.
Yaz sıcaklarının etkisini fazlasıyla hissettirdiği Şanlıurfa’da, teknolojik çözümlerin yetersiz kaldığı noktada halk, doğayla iç içe, nostaljik ve ekonomik bir yönteme yöneliyor: damda uyumak. Hem serinliğin hem geçmişin izlerini taşıyan bu gelenek, Urfalıların yaz gecelerine ayrı bir anlam katıyor.
Hazırlayan: Urfahabermerkezi Özel Haber Servisi
Yorumlar
Kalan Karakter: