URFAHABERMERKEZİ / Abdullah TOPRAK'ın Haberi - DEM Parti’nin İmralı görüşmeleriyle özdeşleşen üç önemli ismi son haftalarda peş peşe yaşanan trajik ve çarpıcı gelişmelerle gündeme geldi. Sırrı Süreyya Önder'in vefatı, Ahmet Türk'ün kanser tedavisi ve Pervin Buldan’ın trafik kazası kamuoyunda dikkat çekerken, bu olayların ardı ardına gelmesi spekülasyonlara yol açtı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İmralı sürecinde aktif rol üstlenen üç kıdemli siyasetçisinin art arda yaşadığı sağlık sorunları ve kazalarla sarsılıyor. Kamuoyunda derin yankı uyandıran bu gelişmeler, hem siyasi çevrelerde hem sosyal medyada çeşitli iddiaların ve yorumların gündeme gelmesine neden oldu.
DEM Parti Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan’da geçirdiği kalp krizi sonrası tedavi altına alındığı İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nde, 3 Mayıs günü çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi. 62 yaşındaki siyasetçinin vefatı, sadece partisinde değil, barış sürecine tanıklık etmiş geniş bir çevrede büyük bir üzüntüye yol açtı.
Önder’in ölümünden sonra gündeme gelen 2 Nisan tarihli suikast girişimi iddiası ise kamuoyunu daha da sarsarken, olayla ilgili başlatılan soruşturma halen sürüyor.
Önder’in kaybının ardından bu kez partinin bir diğer sembol ismi Ahmet Türk’ün sağlık durumu gündeme geldi. 81 yaşındaki deneyimli siyasetçinin, akciğer kanseri teşhisiyle kemoterapi tedavisi gördüğü, sonrasında ise radyoterapiye başladığı açıklandı. Ankara’da özel bir sağlık kuruluşunda tedavisi süren Türk’ün durumunun stabil olduğu bildirildi.
Son olarak, DEM Parti Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın İtalya’da geçirdiği trafik kazası, kamuoyunda yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Sosyal medyada ortaya atılan "suikast girişimi" iddialarına ilişkin açıklama yapan parti sözcüsü Ayşegül Doğan, bu iddiaları kesin bir dille yalanladı. Doğan, kazanın şoförün ters yöne girmesiyle meydana geldiğini, olayda herhangi bir saldırı ya da sabotaj şüphesinin bulunmadığını ifade etti.
İmralı heyetinde yer alan bu üç önemli isme kısa aralıklarla gelen olumsuz haberler, özellikle sosyal medya platformlarında komplo teorilerini tetiklerken, bazı çevreler yaşananların tesadüf olmadığını öne sürüyor. Ancak şu ana kadar bu iddiaları destekleyecek somut bir kanıt ortaya çıkmış değil.
DEM Parti cephesi ise hem yas sürecini hem de bu iddialara yönelik kamuoyunu bilgilendirme sürecini eş zamanlı yürütmeye çalışıyor. Parti kaynakları, yaşanan gelişmelerin kişisel sağlık sorunları ve kazalardan ibaret olduğunu, spekülasyonların dikkatle takip edildiğini vurguluyor.
Bu gelişmelerin, önümüzdeki dönemde parti içinde nasıl bir siyasi denge yaratacağı ve barış sürecine dair hafızalarda nasıl bir etki bırakacağı ise merakla izleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: