Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan milyonlarca Uygur Türkü ve diğer Müslüman azınlıklar yıllardır sistematik baskılara maruz kalıyor. Uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarına göre, Çin yönetimi bölgedeki insanları “yeniden eğitim kamplarına” alarak kimliklerinden ve inançlarından uzaklaştırmayı amaçlıyor.
Toplama Kampları Gündemde
Sözde “mesleki eğitim” adı verilen kamplarda yüz binlerce Uygur’un özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı ve bu kişilere zorla Çin kültürü aşılandığı bildiriliyor. Kamplarda kötü muamele, psikolojik baskı, zorla din değiştirme ve fiziksel işkence iddiaları dünya gündeminden düşmüyor.
İslam Dini Hedefte
Bölgedeki camiler birer birer kapatılıyor veya yıkılıyor. Oruç tutmak, başörtüsü takmak, sakal bırakmak gibi temel dini uygulamalar bile "radikalizm" olarak tanımlanarak cezalandırılıyor. Kur’an-ı Kerim bulundurmak, çocuklara dini eğitim vermek gibi eylemler suç sayılıyor.
Zorla Çalıştırma ve Ekonomik Baskı
Bölgedeki birçok fabrika ve tarım işletmesinde Uygurların düşük ücretlerle ya da ücretsiz olarak zorla çalıştırıldığı belirtiliyor. Pek çok uluslararası marka, tedarik zincirlerinde bu zorla çalıştırma iddialarının bulunduğu ürünleri kullanmakla suçlandı.
Aileler Parçalanıyor
Kamplara alınan anne babaların çocukları, devletin kontrolündeki yurtlara yerleştiriliyor. Bu yurtlarda Çin Komünist Partisi’ne bağlılık ve ateist eğitim veriliyor. Çocukların kendi aileleriyle görüşmesine çoğu zaman izin verilmiyor.
Çin Reddediyor, Dünya İzliyor
Çin yönetimi tüm bu suçlamaları reddediyor ve bölgedeki uygulamaların “terörle mücadele” kapsamında yapıldığını savunuyor. Ancak bölgeye bağımsız gazeteci ve gözlemcilerin girişi yasak. Yaşananlara dair bilgiler ise kamplardan kaçan tanıkların ifadeleri ve uydu görüntüleri sayesinde ortaya çıkıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: