Şanlıurfa, Osmanlı İmparatorluğu’nun güney seferlerinde dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı ordusu, 1516’da kazanılan Mercidabık Savaşı ve 1517 başındaki Ridaniye Zaferi sonrasında, Memlük hâkimiyetindeki topraklara doğru ilerleyerek 5 Nisan 1517’de Urfa’yı fethetti.
O dönem “Ruha” adıyla bilinen şehir, fethin ardından Diyarbakır Eyaleti’ne bağlı sancak haline getirildi. İlk Osmanlı valisi olarak Baltaoğlu Pîrî Bey görevlendirildi. Fetihte Yavuz Sultan Selim’in yanı sıra Diyarbakır Beylerbeyi Bıyıklı Mehmed Paşa ve Osmanlı’nın doğu siyasetinde önemli rol oynayan İdris-i Bitlisi de kritik görevler üstlendi.
Osmanlı Öncesi ve Fethin Önemi
1517 öncesinde Urfa, Mısır Memlük Sultanlığı’nın yönetimi altındaydı. Ancak Osmanlı’nın doğuda Safeviler’e karşı kazandığı Çaldıran Zaferi sonrası yönünü güneye çevirmesiyle birlikte şehir, Osmanlı stratejisinde önemli bir hedef haline geldi. Urfa’nın ele geçirilmesi, Osmanlı’nın Suriye, Filistin ve Mısır’a uzanan hâkimiyet yolunun kapısını açtı.
Osmanlı Döneminde Urfa
Fetihle birlikte Osmanlı kanunları bölgeye uygulanmaya başlandı. Şehir, önemli ticaret yollarının kavşağında bulunması sayesinde hızla ekonomik açıdan gelişti. Musul üzerinden gelen kervan yolları Halep’e ve oradan da Akdeniz’e ulaşırken, Urfa bu hattın güvenli limanlarından biri haline geldi. 16. yüzyıl tahrir defterlerine göre, sancak yıllık 600 bin akçe gelirle Diyarbakır Eyaleti’nin en önemli merkezleri arasında yer aldı.
Halkın Tepkisi ve Sonraki Yıllar
Fetih sonrası Urfa’da uzun süre huzur hâkim oldu. 16. yüzyılın sonlarında Anadolu’yu sarsan Celâlî isyanları sırasında Karayazıcı Celâleddin’in kısa süreli işgali dışında şehirde büyük bir karışıklık yaşanmadı. Osmanlı idaresi altında Müslümanlar ve Hristiyanlar yan yana yaşamaya devam etti; camiler, hanlar, hamamlar ve çarşılar şehrin mimari dokusunu zenginleştirdi.
Tarihteki Stratejik Rolü
Urfa’nın Osmanlı’ya katılması, sadece bir şehir kazanımı değil; aynı zamanda Osmanlı’nın güneydeki hâkimiyetini sağlamlaştıran stratejik bir adımdı. 1517’den itibaren Urfa, hem siyasi hem ekonomik hem de kültürel açıdan Osmanlı coğrafyasının vazgeçilmez merkezlerinden biri oldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: