Türkiye’de otomobil fiyatları, ocak ayından bu yana ortalama yüzde 8 arttı. Bazı marka ve modellerde ise bu oran yüzde 20’lere kadar çıkıyor. Özellikle vergi dilimi değişen araçlarda fiyat artışları çok daha yüksek. Ancak sektör temsilcilerine göre, piyasada asıl zamlar mayıstan itibaren kademeli olarak başlayacak. Aslında üretim maliyetlerindeki artışın otomobil fiyatlarına yansıması beklenen bir gelişmeydi. Ancak bunun ne oranda olacağı henüz ifade edilmemişti.
Yüzde 25 Artış Bekleniyor
Bu konuda ilk açıklama İstanbul Ticaret Odası (İTO) Taşıtlar Satış ve Servis Komitesi Meclis üyesi Ziya Alp Gülan’dan geldi. Gülan, yılsonuna kadar otomobillerin sadece fabrikadan çıkış maliyetinin yüzde 25 artmasının beklendiğini söyledi. Gülan, otomotiv sektöründeki daralmayı ve fiyat artışlarını İTO’nun nisan ayı meclis toplantısında da gündemine de taşıdı.
Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel’in haberine göre, Ziya Alp Gülan, pazarın son yıllarda gerilediğini hatırlatarak, “Pazar bu yıl da düşmeye devam etti. Mart ayında yüzde 30’luk kayıp yaşadık. Çip krizine bağlı olarak araç bulunurluk sorunu olduğu için talepteki düşüşü çok algılamadık ama başka bir tehlike çıktı karşımıza. Yeni zamlar. Bu sefer bizden kaynaklanmayan sadece dışarıdaki sorunlar edeniyle yüzde 25’e yakın bir zam beklentisi var” diye konuştu.
Savaşın Etkisi Çok Büyük
Rusya-Ukrayna savaşının gelecek bu zamlarda büyük etkisi olduğunu dile getiren Gülan, “Sadece Rusya-Ukrayna savaşında paladyum madeninin gelmemesi ve zamlanması nedeniyle içten yanmalı motorlarda üretim maliyeti 200 dolar arttı.
Küresel Çapta Enflasyon
Diğer yandan enerji maliyetleri yükseldi. Lojistik maliyetleri arttı. Ayrıca, küresel çapta enflasyon artışı yaşanıyor. Tüm bunları topladığımızda maalesef kur artmasa bile yılsonuna kadar otomobillerin Türkiye’ye yüzde 25 zamlı gelecek” diye konuştu.
Bu sadece otomobillerin fabrikadan çıkıştaki baz maliyetindeki artış.
Pazarı Yatırımcılar Canlı Tutuyor
Gülan, Türkiye’deki vergi sistemi ve kura bağlı olarak bu oranın daha artabileceğine dikkat çekti. Öte yandan Alp Gülan, fiyatların artacağı beklentisinin yatırımcıları harekete geçirdiğini belirterek, “Yatırım amaçlı otomobil alanlar pazarın bir nebze de olsa canlı kalmasını sağlıyor” dedi.
Fiyat Artışı Kaçınılmaz
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, sanayide artan maliyetler nedeniyle otomobil fiyatlarında yeni zamların kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Son dönemde hammadde fiyatlarındaki rekor yükseliş ve lojistik maliyetlerindeki artış otomobillerin zamlanmasına neden olacak. Mayıs ve hazirandan itibaren bu zamları görmeye başlayacağız” dedi.
Bozkurt, son yıllarda Türkiye’de otomobil fiyatlarının önemli oranda artmasının satışlara da olumsuz yansıdığına vurgu yaparak, “Çip krizi hiç gündemde olmasaydı ve dilediğimiz kadar araç tedarik edebilseydik bile bu fiyatlar, döviz kurunun seviyesi ve mevcut kredi imkanları ile en fazla geçen yılı yakalardık” dedi.
2021’de Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç satışları yaklaşık 737 bin adet olarak gerçekleşmişti.
Tüm Avrupa Fiyatları Artıyor
Geçen hafta Türkiye’yi ziyaret eden DS Automobiles CEO’su Béatrice Foucher, otomobilde fiyat artışlarıyla ilgili şunları söyledi:
“Araç fiyatları artıyor. Bir tarafta hammadde, diğer tarafta çip krizi ve artan talep var. Öte yandan, lojistik maliyetleri yükselmeye devam ediyor. Savaş sebebiyle çok başka noktalara gidiyor ve işler karmaşıklaşıyor. Araç maliyetlerinin artması dolayısıyla biz üreticiler de fiyatları artırmak zorunda kalıyoruz. Pazarı ve rakipleri takip ederek, benzer fiyat konumlandırmalarını korumaya çalışıyoruz.
Şu anda Avrupa’da, yüzde 2,2 kadar Alman rakiplerimizin üzerinde fiyatlandırma yapıyoruz. Tüm pazar şu an için fiyatlarını artırıyor. Biz ne yapacağız, insanlar bunun karşılığını ödeyecek mi noktasına gelecek olursak… Toplumsal olarak yüksek fiyatlar kabul edilebilir olmamakla birlikte ürettiğimiz her ürünün satıldığını ve yeni aracın gelmesini beklediğimizi görüyoruz.
Önümüzdeki yıl daha fazla çip olması ve üretimin artması ile birlikte pazar beklentilerini karşılayabileceğiz. Şu anki işleyiş normal bir işleyiş değil elbette 2023’ün normalleşmesini öngörüyoruz. Ama elbette söylediğimiz gibi bu kadar yüksek bir sorun ortaya çıkacağı beklenmiyordu açıkçası.”