ŞANLIURFA - Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü çalışanları, zaman zaman 40 dereceyi aşan sıcak havada gün boyu mesai yapan kadın isot işçilerine güneş çarpması hakkında bilgilendirme yaptı. Sağlık çalışanları ayrıca kadınlara güneşten korunmaları için de şapka dağıttı.
Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü çalışanları, Balıklıgöl’ü ziyarete gelen vatandaşlara şapka dağıtımı yaptı. Ekipler, daha sonra ağustos ayı başında hasat edilen taze Şanlıurfa biberinin isot olma serüveninde, zaman zaman 40 dereceyi aşan sıcak havada gün boyu mesai yapan kadın isot işçilerinin çalıştığı alanları ziyaret etti.
Sağlık çalışanları buralarda çalışan işçilere güneş çarpması hakkında bilgilendirme yaparak, güneşten korunmaları için şapka dağıtımı yaptı. Sağlık çalışanları ayrıca sağlıklı hayat merkezlerinde verilen hizmetler hakkında broşür dağıtımı yaparak bilgilendirmelerde bulundu.
SICAKLILKARA KARŞI BİLGİLENDİRİLDİLER
Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü Eyyübiye İlçe Sağlık Müdürü Kezban Yavuz Emik, sıcak havalarda oluşabilecek sağlık problemleri hakkında vatandaşlara bilgilendirme yaptıklarını kaydetti. Balıklıgöl ve Urfa isotu yapımında çalışan kadın vatandaşları ziyaret ettiklerini belirten Emik, "Vatandaşlarımıza güneş çarpması hakkında bilgilendirme yaparak, korunmaları için şapka dağıtımı yaptık... Aşırı sıcağa maruz kalma sonucu vücut ısısını ayarlayan terleme mekanizması bozulmasına bağlı olarak 10 ile 15 dakika içerisinde vücut ısısı 40 ile 41 derecenin üstüne çıkabilir. Güneş çarpması dediğimiz bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, bayılma gibi sağlık problemleri görülebilmektedir. Yaşlılar, çocuklar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, şeker, tansiyon, kalp, karaciğer, böbrek hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar sıcaklardan en çok etkilenen gruplardır. Günün en sıcak saatleri olan 10.00-16.00 arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalı. Dışarıda bulunması gerekenler; şapka, güneş gözlüğü, güneş kremi gibi koruyucu önlemler almalı, aşırı hareketlerden kaçınmalı ve sık sık sulu gıdalar tüketmeli, açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli, ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınması gerektiğini, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayakların, ellerin, yüzün ve ensenin soğuk suyla ıslatılması veya silinmesi gerektiğini vurgulayan Emik, susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre su tüketilmesi gerektiğini kaydetti. Emik, uyarılarını şöyle sürdürdü:
"Çay, kahve, alkol, şekerli ve gazlı içecekler daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemeli, dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan besinler açıkta bekletilmemeli, yaz aylarında hava sıcaklıklarının artması ile vücut bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısını dengede tutmaya çalışılır. Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz dolayısıyla aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir.
Sıcaklığın artması ile birlikte vücuttan ter ile öncelikle sıvı, potasyum ve sodyum gibi birçok mineral kayıpları olur. Bunun sonucunda bayılma, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri görülebilmektedir. Ayrıca sıcak havalarda besinlerin bozulma riski artmakta ve buna bağlı besin zehirlenmeleri sık görülmektedir. Bu nedenle besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir".