İsrail Enerji Bakanı Israel Katz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sivil nüfusun güneye "itilmesini" sağlamak amacıyla Gazze Şeridi'nin güneyinde su tedarikinin yeniden başlayacağını bildirdi.
Katz, açıklamasında, "Gazze Şeridi'nin güneyinde suların açılması kararı, sivil nüfusun Gazze Şeridi'nin güneyine itilmesi sonucunu doğurmanın ve elektrik, su ve yakıt alanlarında Gazze'ye yönelik genel kuşatmanın sıkılaştırılmasını mümkün kılmanın yanı sıra İsrail ordusunun (IDF) Nazi Hamas altyapısına operasyon yapmasını ve bu altyapıyı yok etmesini kolaylaştıracaktır." ifadelerini kullandı.
"GAZZE İLE UKRAYNA ARASINDAKİ FARK NEDİR?"
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da CNN'e verdiği röportajda İsrailli mevkidaşlarıyla abluka altındaki Gazze'de suya erişimin sağlanması konusunda görüştüğünü ve yetkililerin bölgenin güneyindeki su vanalarının yeniden açıldığını bildirdiğini ifade etti.
ABD'li gazeteci Jake Tapper, programına katılan Sullivan'a Gazze'deki sivillerin günlerdir temel ihtiyaçlara erişimlerinin olmadığını hatırlatarak, "Hukukun üstünlüğünü savunuyor musunuz? Hamas'ın 8 gün önce yaptığı şey alçakça. Sivilleri hedef alıyorlar ve bu korkunç bir şey ama şu anda olanlar sadece Hamas'ın cezalandırılması değil. Gazze'de 700'den fazla çocuğun öldüğü bildiriliyor ve İsrail tarafından Gazze'nin tamamına elektrik, gıda ve su tedariki kesilmiş durumda. Ablukanın sadece İsrail tarafından değil Mısır tarafından da uygulandığı açık. (Dışişleri) Bakan Blinken, geçen yıl Putin, Ukrayna'nın altyapısını hedef aldığında söylediklerine bir kulak verin. İsrail, Rusya değil, Gazze de Ukrayna değil. Bu, tamamen farklı bir durum ama sivillere erzakı, ısıyı, suyu kesmek... Aradaki fark nedir?" diye sordu.
Sullivan, yanıt vermeden önce Blinken'in yaptığı konuşmadan kesit verilerek, "Çocuklar, yaşlılar ve hastalar için suya ve elektriğe erişim… Bunlar, Başkan Putin'in yeni hedefleri. Onları (altyapıları) sert bir şekilde vuruyor. Ukrayna halkına yönelik bu vahşet barbarca." şeklindeki sözleri hatırlatıldı.
Sullivan, "İsrail'in Rusya olmadığı" vurgusunu yineleyerek, "Siviller sivildir ve daha önce de söylediğim gibi suya, ilaca ve gıdaya erişimi hak ediyorlar. Biz de bunun sağlanması için aktif bir şekilde çalışıyoruz." dedi.
İsrailli mevkidaşlarıyla temas halinde olduğunu belirten Sullivan, yetkililerin Gazze'nin güneyinde su vanalarının yeniden açıldığını bildirdiğini kaydetti.
Sullivan, ülkesinin Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye ABD'lilerin bölgeden tahliyesi için sınırı açmasını söylediğini ifade ederek, sınır kapısındaki durumun "karmaşık" olduğunu belirtti.
"Mısırlılar, aslında ABD'lilerin Refah Sınır Kapısı'ndan güvenli bir şekilde geçiş yapmalarına izin vermeyi, İsrailliler de en azından yapabildikleri kadarıyla o bölgenin güvenli olmasını sağlamayı kabul etti. Dün bir grubu hareket ettirmeye çalıştığımızda Hamas, bunun gerçekleşmesini engellemek için adımlar atıyordu." diyen Sullivan, ABD'li vatandaşların Gazze'den çıkarılmasını sağlamak için çalışmaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.
NE OLMUŞTU?
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar, Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 2 bin 670 kişinin öldüğünü, 9 bin 600 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 56 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca Gazze'de 9, Lübnan'da da 1 gazeteci yaşamını yitirmişti. (AA)