ŞANLIURFA- Her şehrin farklı bir hikayesi, efsanesi, dinleyeni büyüleyen bir geçmişi vardır. Şanlıurfa'da ise bu hikayelerin sayısı çok. Zira kent bir çok medeniyetin ev sahibi ve pek çok inanışın da hüküm sürdüğü coğrafya... Bu hikayelerden biri de var ki günümüzde hala sosyolojik olarak bir nevi kentin kimliğini de ifade eden zengin-fakir arasındaki çekişmenin de yıllar öncesine dayandığını gösterir nitelikte.
Hikayenin kahramanı yiğitliğine inat, kalleş bir ölüme layık görülen Urfalı Nezif. Anlatanların kendisine layık gördüğü lakap ise Urfa'nın Robin Hood'u.
ZENGİNE KARŞI FAKİRİN YANINDA
Hikaye şöyle:
1919 yılı Urfa. Anadolu bu yıllarda işgal altında. Urfa'da da Fransızlar hüküm sürmek istiyor, Urfalılar kurtuluş mücadelesi veriyordu. O dönemde kahramanca savaşan isimlerden biriydi Nezif. Savaşı da orada son bulmadı. Kurtuluş mücadelesinin üzerinden 6 yıl geçtikten sonra bu kez de zengin fakir savaşı yaşanıyordu. Nezif de haksızlığa uğrayanın, mağdurun yanında yer almış, aç olanı doyuruyor, söylediği manilerle zenginleri yardım etmeye çağırıyordu. Artık Nezif, halk arasında efsane olarak anılmaya başlandı. Lakin bu durum zenginlerin hiç hoşuna gitmiyordu.
ZENGİNLERİN PARASI VE İHANET
Nezif, adalet yolunda yalnız değildi. Dostu Deveci Mehmet de her daim yanındaydı. Ta ki o güne kadar.
Nezif bir fakirin zenginden alacağı olduğunu söylemesi üzerine soluğu zengin kişinin evinde alıp “Beyliğinden de mi utanmadın, gariban adamın üç kuruşunun üstüne yattın!” demişti. Bu duruma oldukça öfkelenen bey, adeta intikam yemini etmişti.
Günlerden sonra bir gün Urfalı Nezif ve arkadaşı Deveci Mehmet Suruç yolunda ilerlerken Firuz Paşa hayratında mola verdiler. Can yoldaşı Deveci Mehmet ise yorgunluktan çok dalgındı. Çünkü beyler meclisinde dostu Nezif'i öldürmek için önüne serilen altınları kabul emiş, ihanet için düşmüştü bu yola. Dakikalar sonra da Nezif'e bir kurşun sıkıp kaçmıştı. Nezif dostunun ihanetiyle kanlar içinde yere yığılmıştı. Oradan geçen bir kolcu hayratın yanındaki Nezif'i kanlar içinde görünce yardım için Urfa'ya doğru koşmuş ancak ecel Nezif'i bu dünyadan çoktan alıp götürmüştü.
URFALILARIN EFSANESİ OLDU
Rivayete göre Urfalılar çok sevdikleri Nezif’i, Bediiüzzaman Mezarlığı’nda gözyaşları içinde toprağa verdi ve 27 yaşındaki genç adam için yıllarca yas tuttu. Anlatılan hikayesi ile de yası tutulmaya devam ederken Nezif’in vurulduğu yerin adı ise o günden sonra Nezif’in hayratı olarak anılmaya başlandı.
Nezif'in ölümüyle Urfa’da da düzen eskiye döndü. Zengin fakir arasındaki uçurum hem ekonomik hem sosyal olarak var olmaya devam etti.