Chemtrail komplo teorisi ([ˈkɛmtreɪl]) ya da kimyasal püskürtme kuramı, yüksekten uçan uçakların semada uzun süre bıraktıkları izlerin gizli amaçlarla kasten püskürtülen kimyevî veya biyolojik maddeler olduğuna dair iddiaya dayanıyor. Teoriye inananlar, normal jet duman izlerinin kısa sürede kaybolduğunu, havada uzun kalan izlerin ise ek kimyasal maddeler içerdiğini savunuyor.
Bilimsel topluluklar bu görüşleri reddederken, bazı çevreler izlerin iklim mühendisliği, psikolojik manipülasyon, nüfus kontrolü, biyolojik ya da kimyasal savaş amacıyla bırakıldığını öne sürüyor. Savunucular, özellikle nano partiküllerin doğaya ve insan sağlığına zarar verdiğini iddia ediyor.
Teorinin yayılması 1996’da ABD Hava Kuvvetleri’nin “Weather as a Force Multiplier: Owning the Weather in 2025” başlıklı çalışmasıyla ivme kazandı. Hava Kuvvetleri, bu raporun hayali bir senaryo olduğunu ve herhangi bir kimyasal püskürtme programı yürütülmediğini açıkladı. Buna rağmen, komplo teorisi internette ve medya programlarında hızla yayıldı.
ABD, Kanada ve Birleşik Krallık’ta yapılan resmî açıklamalarda chemtrail’lerin bilimsel olarak geçerli bir fenomen olmadığı, görülen izlerin normal yoğunlaşma izleri olduğu defalarca dile getirildi. Ancak, yapılan açıklamalar komplo teorisi savunucularını ikna etmedi.
2011’de ABD, Kanada ve Birleşik Krallık’ta yapılan araştırmada katılımcıların %2,6’sının tamamen, %14’ünün ise kısmen chemtrail teorisine inandığı ortaya çıktı. Konuya ilişkin internet siteleri ve gruplar özellikle hükûmet karşıtı şüpheleriyle dikkat çekiyor.
Chemtrail teorisini savunanlar, gökyüzünde uzun süre kalan izlerin sirrüs bulutlarına dönüşmesini, çaprazlama desenleri ve bazı bölgelerde yoğunlaşmayı “kanıt” olarak gösteriyor. Ayrıca baryum, alüminyum tuzları ve polimer elyaflarının atmosfere bırakıldığını öne sürüyorlar.
Bilim insanları ise bu izlerin yalnızca yüksek irtifada motorlardan çıkan sıcak, nemli havanın soğuk hava ile karışması sonucu oluşan normal yoğunlaşma izleri olduğunu belirtiyor. NASA, EPA, FAA ve NOAA’nın ortak raporlarında da bu fenomenin tamamen doğal bir atmosfer olayı olduğu, saatlerce havada kalabilmesinin ve sirrüs bulutlarına dönüşmesinin olağan kabul edildiği vurgulandı.
Chemtrail tartışmaları sürerken, resmî kurumlar bu iddiaları defalarca yalanlamasına rağmen teori dünya genelinde hâlâ birçok kişi tarafından gerçek olarak savunulmaya devam ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: