BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici tarafından imar barışına ilişkin kanun teklifi Meclis'e sunuldu. Peki Yeni imar barışı geliyor mu? Binlerce mağdur bekliyordu...

İmar barış ile ilgili araştırmalar yeniden gündeme oturdu. İmar affından yararlanmak isteyen binlerce vatandaş; imar barışı çıkacak mı ve tarih belli oldu mu gibi soruların cevaplarını araştırıyor. 

Son dönemde sık sık gündeme gelen imar barışı ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici tarafından imar barışına ilişkin kanun teklifi Meclis'e sunuldu. 

İmar affıyla ilgili son dakika açıklamaları hız kazandı. İmar affından yararlanmak isteyen binlerce vatandaş; imar barış affı çıkacak mı ve tarih belli oldu mu gibi soruların yanıtlarını araştırıyor. 

2018'de 31 Aralık 2017'den önce yapılmış, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıların imar ve iskan sorununun çözülmesi için imar barışı düzenlemesini uygulama almıştı. 

Yapı kayıt belgesi almak için bedelin en az yüzde 25’inin ödenmesi gereken uygulamada, geri kalan tutar için verilen süre ise 31 Aralık 2019 tarihinde sona erdi.

YENİ İMAR BARIŞI İÇİN KANUN TEKLİFİ

Kaçak yapı inşa eden ancak imar barışından yararlanamayan milyonlarca yapı sahibi yeni bir düzenlemeyi dört gözle bekliyor. Beklenen adım bir kanun teklifiyle Büyük Birlik Partisi tarafından atıldı. 

BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici tarafından TBMM’ye sunulan yasa teklifi 11 Ekim 2022'de Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’na ulaştı. Sunulan kanun teklifiyle 30 Temmuz 2022 tarihinden önce ruhsatsız ve ruhsat eklerine aykırı yapılmış yapılar için imar barışı düzenlemesi talep edildi. 

3194 Sayılı İmar Kanununun Geçici 16. Maddesi’nde yapılacak değişiklikle imar barışı düzenlemesinin ardından yapı kayıt belgesi bedelinin 31 Aralık 2022 tarihine kadar ödenecek şekilde düzenlenmesi istendi. 

Ayrıca, ilk barışı uygulamasında yanlış beyan nedeniyle iptal edilen yapı kayıt belgeleri sebebiyle başlatılan idari işlemlerin ve para cezalarının da iptal edilmesi gündeme getirildi. 

Peki imar barışı mağdurları ne istiyor? İşte ayrıntılar...

İMAR BARIŞI MAĞDURLARI NE DİYOR? 

İmar barışı mağdurları ne istiyor? İşte imar barışı mağdurlarının talepleri...

"İmar Barısı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tebliğ ile, Haziran 2018’de, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı imar Kanunu’na geçici 16. maddesi eklenerek, yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılarda yapının tamamı için, yapı kullanma izni bulunan yapılarda ise ruhsat ve eklerine aykırılık bulunan yapıların belli bir ücret karşılığı kayıt altına alınarak yapı kayıt belgesi verilmesi, bu yapıların kayıt altına alınması ve gerekli alt yapı hizmetlerinden faydalanmasını kapsamıştır. 

Fakat Türkiye genelinde bu yapıları kayıt altına alarak, kentsel dönüşüm ile depreme hazırlık kapsamında, 2018 Haziran’da yürürlüğe giren İmar Barısı arkasında tam bir kaos ve binlerce mağdur oluşturdu. 

İmar Barışı’na başvuru suresinin 2 kez uzatılması vatandaşlar tarafından yanlış algılandı, belediyeler yapılan inşaatlara ses çıkarmadı, vatandaşlara elektrik ve su abonelikleri bağlandı. Yapı kayıt Belgeleri iptal olanların derhal su ve elektrikleri kesilerek vatandaşın yaptığı bu masraflar da, Yapı Kayıt Belgesi için dişlerinden, tırnaklarından arttırdıklarıyla ödedikleri binlerce Lira da havaya uçtu. 

Bizler, Yapı Kayıt Mağdurları olarak, kanunlara uyan, hayatlarında mahkemelerde sahıt olarak bile bulunmamış insanlarız. Polisler tarafından ifadelerimizin alınması bile bizleri ruhsal olarak çökertti.

Sonuç olarak çaresiz kaldığımız nokta, evlerimizin yıkımla karşı karşıya gelmiş olması. Bazılarımız emekli olmuş, yasini almış bireyler, bazılarımız daha küçük bebeleriyle beraber huzur ve sakın bir hayat umarken, cezalar ve mahkemelerle harap oldu. Bizim gibi sade Vatandaşların, ömründe sadece 1 kez yuvasını yapabilecek birikimi olabilir, hâlihazırda, neyimiz var neyimiz yok evlerimizi yapmaya harcadık, bu evlerden başka gidecek yerimiz yok.

Evlerimiz hayallerimizle birlikte moloz yığınına dönüşmeden, geriye donuşu mümkün olmayan zararlar meydana gelmeden, bilgilenmiş ve daha bilinçlenmiş milyonlarca vatandaş için temiz bir sayfa açılmalıdır. Biz mağdurlar için, deprem kontrolü ve yapı denetimini yaptırma ön koşulu ile, Yapı Kayıt Belgelerimiz tekrar güncellenmelidir."

İmar barışı mağdurları, uygulamada bazı yanlışlıklar olduğuna dikkat çekti. Peki imar barışında yapılan yanlışlıklar neler?

"İmar Barışı’nın tanıtımlarında dahi Televizyonlarda, hiçbir kısıtlama olmaksızın sadece “Gelin barışalım!” deniyordu.

3 kez uzatılan başvuru sürecinin, son ödeme tarihi olan Aralık 2019 halk tarafından ve yetkililer tarafından da inşaatların son bitiş tarihi olarak yorumlandı.

Sayıştay’ın raporlarında; “Google Earth uydu görüntüsü uygulamasının kırsalda doğru sonuç vermez.” şeklinde belirtmiştir. Şehirler için daha sık yapılan Google Earth görüntüleri güncellemeleri, kırsalda ancak 2-3 senede yapılmaktadır ve alınan görüntülerin tam tarihi verilememektedir. Fakat Yapı Kayıt Belgesi iptallerinin büyük çoğunluğu bu kriter üzerinden yapılmıştı.

İnternet üzerinden şahısların başvuruları alınmış ve Yapı Kayıt Belgeleri nerdeyse ertesi gün hiçbir kontrol yapılmaksızın istinasız başvuru yapan herkese verilmişti."

Vatandaşlar bekledikleri çözümü şu şekilde açıkladı: 

"İnsan haysiyetine yakışır barınma hakkı hepimizin en temel hakkıdır. Kendi tapulu yerlerine yuvalarını yapmış insanlara yıkım dışında çözüm üretmek gerekmektedir. Çeşitli nedenlerle kendi tapulu yerlerine ruhsatsız yapı yapanlar, “vatan haini” muamelesi görüp, “fırsatçı” sıfatlarıyla anılmaktadır. Bütün ömrümün birikimlerini yuvasını yapmak için harcamış bir vatandaşa tarih sınırlaması getiren yetkililer, enerji ve olanaklarını yapılan binanın sağlamlığı ile ilgili kullanmalıdırlar. 

İnsan hayatını korumaksa önemli olan; deprem kontrolü ön koşulu ile, sağlamlığını kanıtlamış yapılar için İmar barışı güncellenmeli, yıkım yerine yapıcı bir çözüm üretilmelidir. Çünkü yıkımlar ardında sadece moloz yığını ve devletine küsmüş bir halk bırakır. Trilyonlarca lira Milli servetin heba olması demektir.

Bir insanın aile ve çocuklarından sonra en kutsal şeyi yuvasıdır. Yuvasını kaybetmiş vatandaşın Devlet’e olan güveni de sarsılır.

Daha fazla can yanmadan acilen önümüzdeki torba yasalarda, İmar Barışı tekrar güncellenmelidir."